TAHMİN VE KABULLENİŞ

Kendini bir çürümenin içine iter mi insan? Alışmak hissi çürümeyi bile kabullenir kılar mı? Böyle olunca bir girdapta debelenip durmaktan ne farkı kalır yaşamanın.
Yaşamak üzerine fikir yürütelim biraz. Yaşamak bazen olacak olanları tahmin etmek ve kabullenmek, bazen ‘’artık çok geç’’ demek ve yaşananların arkasından ‘’ah keşke’’ demek bazen. “TAHMİN VE KABULLENİŞ” okumaya devam et

“SEVİNMEYİN DAHA ÖLMEDİM”

Türk edebiyatının prensi, arada kalmış, bunalım içerisindeki karakterlerinin sahibi Oğuz Atay’ın bugün doğum günü… Canımız sıkıldığında konuşabileceğimiz bir Albay, akıl alacağımız zamanlarda danışabileceğimiz bir Olric, delirdiğimizde giymemiz beyaz pardösüyü ve dahası birçok karakteri, eşyayı bizlere hediye eden Oğuz Atay, hayatta olsa bugün 87’inci yaş gününü kutlayacaktık. ““SEVİNMEYİN DAHA ÖLMEDİM”” okumaya devam et

 “TARİH BELGELERLE YAZILIR, SİNEMA TARİH DERSİ VERMEZ”

Medya, Kültür, Toplum Buluşmaları’nın dördüncüsü yoğun bir katılımla Beyoğlu Mephisto mekân sponsorluğunda gerçekleşti. Sinema tarihçisi, SİYAD ve TÜRSAK’ın kurucularından olan Burçak Evren ile Cep Herkülü: Naim Süleymanoğlu, Fatma, Kesişme: İyi ki varsın Eren gibi film ile dizilerin yönetmen ve senaristi Özer Feyzioğlu’nun konuşmacı olarak yer aldığı etkinliğin moderatörlüğünü ise gazeteci Ali Demirtaş üstlendi. ” “TARİH BELGELERLE YAZILIR, SİNEMA TARİH DERSİ VERMEZ”” okumaya devam et

SAKİN

İnsanlar, birkaç kelimeyi bir araya getirerek kurduğu her cümlenin büyük fikirler içerdiğine, bu cümlelerin çok önemli olduğuna inanıyor. Senin ne düşündüğünü, ne yaptığını önemsemiyor. Bu durum başımı ağrıtıyor. Kafamın içinde dönen hiçbir konuyu toparlayamıyor, düşünemez hâlde buluyorum kendimi. Sessiz kalmak, sakin durmak büyülü bir şey gibi geliyor. Farklı hiçbir şey istemiyorum, değişiklik duygusu beni geriyor. Bu yüzden kendimi susmaktan, aynı yerde bulunmaktan alıkoyamıyorum. “SAKİN” okumaya devam et

HANDAN YEŞİLİ, TİNA’NIN ÇİLLERİ, KARA KEDİ

Zaman zaman gözleri yaşartan, bir o kadar da tebessüm ettiren öyküler anlatıyor Bozkırda Altmışaltı kitabında Mustafa Çiftci. Öykülerin ortak noktası: Bozkır… Bozkır’da kurulan ve Bozkır’da kuruyan hayallerin, başlamadan bitenlerin, samimiyetin, yokluğun ve daha nicesinin iç içe geçtiği yedi öyküden oluşuyor kitap. Ortak nokta Bozkır dediysek yazar bunu bir güzellemeye çevirmiyor. Aman memleketim şöyle iyidir, böyle iyidir demiyor. İnsan yaşamını olduğunu gibi aktarıyor. Bu doğal aktarım okuru Çiftci’nin iyi bir gözlemci olduğu düşüncesine götürüyor. “HANDAN YEŞİLİ, TİNA’NIN ÇİLLERİ, KARA KEDİ” okumaya devam et