iyi ki yoksun, çünkü yeniliyoruz.
bütün forvetlerimiz, defansa geldi
nasıl mağlubuz anla.
metin-ali-feyyaz’a yetişemediğim için
kadere kırgındım ya
şimdi biraz da kızgınım
ne olurdu biz yenilirken oyuna girselerdi
metin ortalar, ali indirir, feyyaz vururdu
kazanırdık.
gece haberlerinde alevli son dakika görselleri veriyorlar
radikaller tanınmamak için rapçi oldu
liberaller genç gözükmek için saçlarını siyaha boyuyor
ben erbakan’ı, yazıcıoğlu’nu arıyorum döviz ateşinde
onlar olsaydı liberaller, elleriyle saçlarını saklardı
şimdi biz ne desek “canım bunlar konjonktürel şeyler” deyip
puro dumanı vuruyorlar yüzümüze .
iyi ki yoksun,
çünkü ağaçlar kesiliyor
çocuklar ölüyor
gençler de ölüyor
aslında herkes ölüyor, durduğumuz yerde hepimiz ölüyoruz.
sen görseydin çok üzülür, ölürdün.
iyi ki üzülerek ölmedin.
öyle olsaydı ben de neşet ertaş yok diye üzülürdüm
neşet baba olsaydı, youtube’da reklamları beklemezdim.
ajanslar hep aynı haberi geçiyor.
pek bir şey değişmiyor ülkede,
ölenlerin sayısı haricinde.
ölmeyenler de yaşamıyor zaten,
kötü bir kazadan kurtulmuş gibi
sadece hayatta kalıyor.
kazalarda emniyet kemeri hayat kurtarıyormuş.
yara bere içinde kurtuluyoruz ama
kemer peşimizi bırakmıyor.
asgari ücrete çalışmak onur zedeliyor
ve kemeri son kertesine kadar sıkıyoruz
bir kazadan daha kurtulabilmek için.
FURKAN ERTEN
Yayımlayan