BÜYÜK BİR DERYA: MODEL GEMİ YAPIMI

Samsun İlkadım Halk Eğitim Merkezi’nde Model Gemi Yapım Kursu veren Usta Öğretici Harun Karatay, model gemilere olan ilgisinin nasıl başladığını, bu alana nasıl yöneldiğini ve yapım sürecini İskemle Sanat’a anlattı.

Model gemilere çocukluktan bu yana ilgi duyduğunu söyleyen Usta Öğretici Harun Karatay, eğitimini Samsun’un ünlü Maket Gemi Ustası rahmetli Hulusi Arslantürk’ten aldı. Usta Öğretici Harun Karatay, Rahmetli Maket Gemi Ustası Arslantürk’le 6 sene birlikte çalıştı. Rahmetli Arslantürk hocanın rahle-i tedrisatından geçen Karatay, şimdi ise halk eğitim merkezinde “Model Gemi Yapım” kursu veriyor.

“HEP HAYALİMDİ”                                                                             

Alana olan ilgisinin artmasında hocasının büyük etkisi olduğunu söyleyen Karatay, “İki yıldır halk eğitim merkezi adına model gemi yapım kursu veriyorum. Çocukluktan beri gemiyle ilgili gördüğüm yapılmış modeller, ortaya koyulan işler vardı. Samsunda da bu işi 35 yılı aşkın süredir yapan benim rahmetli ustam vardı. Ben onun yaptığı modelleri sergilerde gördükçe hayranlık duydum. Hep hayalimdi, daha sonra tanışma fırsatı buldum. 6 yıldır ustamla beraber çalıştık ve belgelerimi tamamladım.” şeklinde konuştu.

“BİR BUÇUK YIL EMEK VERDİM”

Yapım sürecindeki aşamalardan bahseden Karatay, “Projelerimiz var. Her geminin kendine has projesi var. Önce geminin iskeletini kesiyoruz, çıkartıyoruz. İskeletten sonra belli ağaçlarımızla gemiyi sarıyoruz. Bire bir gemi tersanede nasıl çıkıyorsa bizim yaptığımız gemiler de tersaneden çıktığı sistemin küçültülmüş halidir. Tek tek iskelet üzerine sarım, güverte, en alt su seviyesinden bayrak direğine karşı tamamen projede bize anlatıldığı şeklini yansıtmaya çalışıyoruz.  Gemiler hep ölçeklidir. 1/35, 1/75,1/50 oranında küçültülmüş modellerdir. Bu ustalık isteyen bir gemidir. Bir buçuk yıl emek verdim. Tamamen bir kişinin belli bir aşamayı geçtikten sonra yapabileceği bir modeldir. Bu alan için bir sanattır diyelim. Seri üretim hazırdır. Biz el işçiliğiyle yapıyoruz tamamen. El emeği ve göz nuru gerektiren bir işçilik söz konusu diyebilirim. Hadi getirin birisini de yapsın diyemiyoruz. Mutlaka alt yapısı olması gerekir.  Ahşap bilmek,  size verilen projeyi okuyabilmek gerekiyor. Tabi boyama aşaması var, çelik macun aşaması var. Biz de yapıştırıcı, kontroplak, gürgen, maun, ıhlamur, ayoz, kavak gibi ağaçlar kullanıyoruz malzeme olarak. Bunların elimizde çitaları olduğu sürece işimizi yapabiliriz.” ifadelerini kullandı.

“MATEMATİĞİ SEVDİREBİLİR”

“Genç arkadaşlara da söyledim. Bunu para olarak düşünmeyelim.  Maddiyat olarak elbet ilk aşamada getirisi olmayacak. Büyük bir deryadır bu alan. Matematiği sevmeyen birisine matematiği sevdirebilir. Kaportacıda çalışmamış birisi burada gelip macun çekmeyi, bu macuna boya atmayı öğreniyor. Mutlaka gelip tatsınlar. Ufkuma ufuk katmayı istiyorum diyen herkes için tavsiye ederim.” dedi.

MUSTAFA AKPINAR

Yayımlayan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir