Düşler Evi

En çok sesini, gözlerinden bana uzanan

Beni dilsiz bırakan kelimelerini özledim

Ne olmuştu, bir yabancıyı aldın

Onu bir düşler evinin yedinci katına çıkardın

Düştüm oradan, denizler duydu çatırtımı

Keşke o kapı eşiğinde bekleyen kız olarak kalsaydım

Umudum o günün en sahici umudu olsaydı

Kısacık bir an için, gözlerin için yaşasaydım

Aynı yolda yürürken, örülmüşken birbirimize

Aynı hislerle kavrulduğumuzu düşünseydim hep

İkimizi düşlediğim o masadan bahsetmeseydim sana

O güne geri dönebilseydim

Hayalini de o masayla birlikte yakardım

Sonra uyanıp yine kedileri seven o kız olurdum

Eşikten geçtim, eşik yandı

Bir yabancıyı daha da yabancılaştıramazdın

Sana şiirler, şarkılar değil sessizlikler yakışır

Bana bu sevdayı taşımak gözlerimde

Dönsen ne dönmesen, sussan ne

El olmuşum bu aşka, sana el olmasam ne

O küçük balık orada hala, ilk bulduğun

Sonra ellerine sığdıramadığın o gölde

Düşler evi mezarı, o da içinde sen de..

Kevser Öz

Yayımlayan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir