HANDAN YEŞİLİ, TİNA’NIN ÇİLLERİ, KARA KEDİ

Zaman zaman gözleri yaşartan, bir o kadar da tebessüm ettiren öyküler anlatıyor Bozkırda Altmışaltı kitabında Mustafa Çiftci. Öykülerin ortak noktası: Bozkır… Bozkır’da kurulan ve Bozkır’da kuruyan hayallerin, başlamadan bitenlerin, samimiyetin, yokluğun ve daha nicesinin iç içe geçtiği yedi öyküden oluşuyor kitap. Ortak nokta Bozkır dediysek yazar bunu bir güzellemeye çevirmiyor. Aman memleketim şöyle iyidir, böyle iyidir demiyor. İnsan yaşamını olduğunu gibi aktarıyor. Bu doğal aktarım okuru Çiftci’nin iyi bir gözlemci olduğu düşüncesine götürüyor.

GÖNÜL DAĞI DİZİSİNDEN TANIYORUZ

Bozkır’ın Kalemi olarak nitelendirilen yazarımız Bozkırda Altmışaltı kitabı ile 2014 Türkiye Yazarlar Birliği En İyi Hikâye Kitabı Ödülü’nü aldı. Bunun yanında artık birçoğumuz Mustafa Çiftci’yi Gönül Dağı dizisinin hikâye yazarı olarak tanıyor. Popüler kültürün bir aracı olan televizyon keşke sık sık böyle değerli isimlerin tanınmasına vesile olsa.

İNSANIN GÜZELLEMELERE KANASI GELİR

Bu kadar Bozkır’dan dem vurunca; sobanın üzerinde kaynayan güğüm, çıtır çıtır yanan odun, etrafta yanakları al al olmuş çocuklar diye güzelleme yapmaya başlar, sobalı evde yaşamanın zorluğunu bilmeyenler. İnsanın bu güzellemelere kanası gelir; sabah namazı saatinde sönen sobanın etkisiyle soğumuş odada uyandığını, küçücük ayakları üşümüş çocukluğunu ya da buz tutmuş borulardan suların buz gibi ve az az akışını unutarak…

BİR ELEKTRİK KESİLMESİ GİBİ KESİLİR HAYALLER

Bir elektrik kesilmesi gibi kesilir hayaller bazen. Mecbursundur bazı şeyleri kabullenmeye. Bu mecburiyetin getirdiği garanticilik vehmi hâkimdir birçok kişi üzerinde. Risk almak kolay değildir çünkü buralarda. Yiyecek ekmeğin, başını sokacak bir evin, ayağını yerden kesen bir Doğan’ın varsa kalanı maceradır… Kitapta yarım kalan sevdalara, yarım kalan hayallere tanık olacaksınız. İstanbul Türkçesine hayli uzak, sıkça kullandığımız ya da aşina olduğumuz kelimeler vardır bizim. “Fındılı fıstık, ensesi sararmak, ivilini civilini bilmek, öpçelenmek…” Birçoğunuz bunları ilk kez duyacaksınız belki. Belki tebessüm ettirecek bu kelimeler size… Taşrayı, kıtlığı, aşkı, evlat ana-baba ilişkisini, yorgunluğu, yorgunluğun yaşamak gibi bir sebebi olduğunu bu yer yer gözleri yaşla dolduran, yer yer gülümseten hikâyelerde tadacaksınız.

AMİNE İBİŞ

 

 

 

Yayımlayan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir