HAYAT MEMAT MESELESİ

Uzun zaman sonra bazı kararlar verdim. Bu kararlar sigaradan tütüne geçmek  kadar zordu benim için. Tütün sarması keyifli, oyalayan bir iş olsa da gece öksürüklerine dayanmak zordur. Kendimle kalmaktan ve kendime sığamamaktan yorulmuş olsam da bir süredir Furkan ile kafa kafaya yaşıyoruz. Konuşuyor, tartışıyor, anlaşmaya çalışıyoruz. Bu süreçte dünya gün geçtikçe beni ürküten bir yer hâline geldi. Çünkü geriye dönüp bakma fırsatı yakaladım. Hırsımı, öfkemi, sevgimi ne kadar yanlış yerlere yönlendirdiği gördüm. “Bu ciğeri beş para etmez adama niye bu kadar sinirlenmişim?” dedim kendime… Bir başkası için, “Neden bu kadar az sevdim bu insanı?” diye düşündüm.

Beni çileden çıkartan, içimde bir burukluğa sebep olan asıl şey hayatı ıskaladım düşüncesine yakalanmak oldu. Uzun zamandır yeni bir şarkı, yeni bir film keşfedemediğimi fark ettim. Sonra diğerleri geldi: ne zamandır kitap raflarında gezinmemişim, kahvesi güzel bir mekan keşfetmemişim. Öykü yazmamışım aylardır, çiçek büyütmemişim, iyi bir insanla tanışmamışım. Nasıl ıskalamışım her şeyi, neden bu kadar sıyrılmışım hayattan?

Haber peşinde koşmaktan hem dünyanın içine girmişim hem de dünyanın çok dışında bir hayat sürmüşüm…  Evet böyle söylüyorum çünkü ben de yeni fark ediyorum. Bir mesleğe inanmanın en kötü yanıymış bu ve ben bu yanına tutulmuşum. İnsanlara haber verirken, kendimden habersizmişim. Ben hiç söylenmeden mesleğin içerisinde kaybolmuşum. Öyle ki saat gece 2’de bu yazıyı yazarken bir yandan savaş bölgesindeki muhbirimle görüşmekten geri kalmıyorum. Çünkü verdiğim zor kararlardan birisi de kendimle beraber çalışma kararıydı. Şimdi yeniden dağıldığım yerden toparlanmaya, hayatı yaşarken, kendimden haberim varken haberler vermeye gayret edeceğim. Kahraman olmak değil amacım. Sadece öldüğümde geriye yaşanmış bir hayat bırakmak istiyorum.

Furkan Erten

Yayımlayan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir