Ondokuz Mayıs Üniversitesinin (OMÜ) düzenlediği Orta Karadeniz Kariyer Fuarı’nda (OKAF) sanat eserlerini sergileyen Sıcak Cam Sanatçısı Aslıhan Turna, sıcak cam sanatçılığı üzerine ve yaşam felsefesi hakkında İskemle Sanat’a konuştu.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Güzel Sanatlar Fakültesi Seramik- Cam bölümünden mezun olan Aslıhan Turna, öğretirken öğrenmeye de devam ediyor. Evinin bir kısmını atölye olarak kullanan Turna, sanatsal faaliyetlerine büyük bir tutkuyla devam ederek genç sanatseverlere örnek teşkil ediyor.
“SANATLA BAĞIM ÇOK ESKİYE DAYANIYOR”
Sanata olan ilgisinin çocuk yaşta başladığını söyleyen Turna, “Seramik- Cam Bölümünden mezun oldum. Bu senede ilk görevlendirme olarak ders vermekteyim. Açık alevde şekillendirme üzerine çalışıyorum. Sıcak Cam Sanatçısıyım. Okulda başladım bu alanla ilgilenmeye ama sanatla bağım çok eskiye dayanıyor. En az 20 senedir yapmadığım iş yok. Resimle başladım ilk olarak. Kuyumculuk eğitimi aldım ve bunu sıcak camla birleştirdim. Evimin bir kısmının atölye olarak kullanıyorum. Orada üretimlerime devam ediyorum. Takı üretip, satıyorum aynı zamanda. Bu alana olan ilgim aslında çocukluktan gelen bir şey diyebilirim. Cama özel bir ilgim vardı çocukluğumdan beri. Halen bu ilgim devam ediyor. Yurtiçi, yurtdışı bütün seyahatlerimde göz attığım ilk şey cam olur. Aynı zamanda minyatür koleksiyonum vardır. İçimde olan bir tutkuydu bunu da sanatımla birleştirdim. Sanat eserimi inşa etmeye başlamadan önce kafamda tasarlıyorum öncelikle. Tabi bu işin mutfağını da bilmek gerekiyor. Gördüğünüz gibi burada camı eritiyorum. Camımız efetre denilen yumuşak camlardan. Cam, 800-900 derecede erimeye başlıyor ateşte. 1200 derecede şekillendiriyoruz. İlk etapta sanatçıların eserlerinin röprodüksiyonunu taklit ederek başlıyorsunuz. Aynı resim sanatında olduğu gibi diyeyim. Önce bu işi öğreniyorsunuz ondan sonra kendi çizdiğiniz, tasarladığınız ürünleri camla birleştirip sanata dönüştürüyorsunuz.” dedi.
“HAYATIN NE GETİRECEĞİ HİÇ BELLİ OLMUYOR”
45 yaşında üniversite sınavını kazandığını belirten Turna, “Çocuklarım üniversiteyi bitirdikten sonra ben başladım. İlk girmemde bölümümü kazandım. İlk sene bölümümde bölüm birincisi oldum ve çift anadal hakkı kazandım. Aynı zamanda resimde okuyorum. Hiçbir şey için geç değil. Ben gençlerde şunu görüyorum. Hayattan bir bezginlik ve mutsuzluk var. Geleceğe sıcak bakamıyorlar. Hâlbuki hayatın ne getireceği hiç belli olmuyor. Okumanın, yaşı yoktur. Şu an haftada 4 saat olmak üzere görevlendirme olarak derse başladım. Seramik-Cam bölümü olarak şu an biz 3 üniversiteden biriyiz. Özellikle cam bölümü 3 üniversitede var. Seramik birçok üniversitede var ama cam bölümü yok. Cam sanatı Türkiye’de ve dünyada aslında yeni bir sanat akımı olarak oluşmakta ve geleceği çok iyi diyebilirim. Bizim bölümden mezun olan öğrencilerin çoğu bir yerlere yerleşti. Daha dördüncü senemiz mezun verdik ve herkes bir şekilde istihdam ediliyor. Türkiye’de 3 üniversitede var ve faaliyet gösteren Mimar Sinan, Anadolu Üniversitesi ve Ondokuz Mayıs Üniversitesinde var.” şeklinde konuştu.
Yayımlayan