Rus’a Kul Olan

Rus’a Kul Olan

Aytmatov kitapları çözümlenmesi zor olaylardan meydana gelmez. Aslında birçoğumuzun yaşadığı, dinlediği, gördüğü olayları anlatır. Onun kitaplarında okuru öfkelendiren bir kötü ve kötülük vardır. Tıpkı hayatlarımızda her daim var oldukları gibi. Fakat bu kitapta kötünün sembolize edilmesidir aslolan. Hatta iyilikte, umutta, hayalde sembollerle anlatılmıştır. Örneğin Orozkul, bu karakter ismiyle bile bir semboldür. Rus’a kul olana Oruskul der Aytmatov…

Sonra çocuk, bir adı yoktur çocuğun. Hayalleri vardır, umutları, sevgiyle tutunması hayata, sonra çantası, dürbünü, okul sevgisi ama bir adı yoktur. Üstelik okumanız bittiğinde bir adının olmadığını hissetmeye bilirsiniz bile.

Kurgusal Gerçeklik

Semboller dedik, peki ya gerçekle efsanenin iç içe geçmiş olması… Elbette kitabın öne çıkan özelliklerinden biri de bu.  Gerçekten ziyade kurgu, kurgunun içindeki kurgu. Bir an birbirine karışıyor. Lakin bu karışıklık bir kafa karışıklığı gibi değil, düşle gerçeğin iç içe geçmesi gibi;     ki bu da kitaba müthiş bir okuma hızı katıyor.

Yazmak İstediklerimden Vazgeçiyorum

Kitap hakkında ipucu vermeden ilerlemeye çalışıyorum. Bu noktaya gelene kadar yazmak istediğim birçok şeyden vazgeçiyorum. Dedesinin anlattığı efsane ile derin bir bağ kuran, dedesi ile ilişkisini güven üzerine tesis eden ve umutla, beklemekle, sabretmekle ve  merhametle yaşama tutunan çocuğun beni böylesine derinden etkileyecek bir sona koştuğunu bilemezdim. Aslında Aytmatov’u bir kez okumuş olan birinin ondan mutlu bir son beklememesi gerek. Yazar kitaplarında sonunu hem tahmin edebilme fırsatını veriyor hem de bu hakkı saklı tutuyor.

 Son Olarak

Kurgusal gerçeklik denince ilk onun kitapları geliyor aklıma. Derinden etkilendiğim her kitapta acaba bunu insanlara özellikle çocuklara ne zaman önermeliyim sorularıyla baş başa kalıyorum. İstiyorum ki çocuklarımız onları hüzünlendirecek kitaplardan uzak dursunlar her zaman mutlu olsunlar, fakat her defasında yanıldığımı anlıyor ve görüyorum. Artık çocukları teknoloji çukurunda debelenirken bulmak yerine bir kitapla sevgiyi, merhameti, yaşadıklarına rağmen ayakta kalan insanları ya da artık gücü yetmeyenleri tanısınlar istiyorum. Özellikle bir çocuk üzerinden birçok ders alınan bu kitabı çocuğundan gencine, gencinden yaşlısına herkes okusun istiyorum

Umarım çok şey istemiyorumdur.

 Amine İBİŞ

Yayımlayan

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir